8 Şubat 2014 Cumartesi

21-26 OCAK 2014 ALADAĞLAR (EMLER ZİRVE) KIŞ TIRMANIŞI ve UÇUŞ DENEMESİ


Katılımcılar
Rehber : Ercan ŞÖLEN
Öner BİÇEN
Necdet KARA
Elif Kıvanç VAROL


Teknik malzemeler
Kask
Kazma
Krampon
Kürek
20 metre perlon
30 metre ip
Çeşitli hms ve karabinalar
İlkyardım çantası
2 kişilik bivak


Uçuş Malzemeleri
3 adet gömlek harness
2 adet kanat
2 adet konteyner li yedek paraşüt
1 takım ip terazi
2 gps, 1 vario, 3 go-pro, 1 monopod
3 telsiz
1 anemometre


5 günlük yiyecek ve yakıtımız hariç :)durum vahim...



21.01.2014 Salı akşamı saat 20.00 de özel aracımızla İzmir'den yola çıktık.Yolda verdiğimiz mercimek :) çorbası molaları gerçekten ihtiyacımızı karşılar molalardı...4 kişinin kamp ve uçuş malzemeleriyle tek şoför gitmenin yorgunluğu daha faaliyetin yolculuk aşamasında yer yer bacak ağrılı oluyordu.Niğde'ye 22.01.2014 Çarşamba sabah 05.00 civarı vardığımızda Arif Öztürk bizi karşılayarak bağ evinde konuk etti.Soba karşısında 10.00'a kadar uyuduktan sonra kahvaltı için tekrar iş yerine dönmüş olan Arif'in çalıştığı okula gittik.Kahvaltı yaparken camdan gördüğümüz bayrak, faaliyetin ne kadar sert geçeceğinin habercisi gibiydi.


Yollar yollar....















Dağlar dağlar :)















Son alış-verişimizi yaptıktan sonra Sokullupınar  Dağevinin yanından geçtiğimizde saatlerimiz13.35' i gösteriyordu.Aracımızın ulaşabildiği son Sokullupınar kamp alanına vardığımızda saat 14.00 olmuştu ve 3000 metre üzerindeki zirveleri örten bulut tabakası çok hızlı gelip geçiyordu.İrtifadaki bu hareketlilik oldukça moral bozucuydu ve insanı umutsuzluğa düşürmeye yetiyordu.


Yine mi güzeliz ;)








3 gün boyunca yüzümüze vuran tek güneş...



Faaliyet notu alalım biraz
 














Haydi bakalım başlayalım...
Araçtan indirip kuşandığımız malzemeleri hava kararana dek taşıdık.

Bulutlar hızla toplanma çabasındalar....
Moral bozucu ama halâ ümitliyiz...
















Öner BİÇEN
Necdet KARA









Elif Kıvanç VAROL


















Kapı mevkii üzerinde bulduğumuz bir tarafı 100 metrelik boşuğa bakan oldukça dar düzlük zemine varıp kamp atma kararı aldığımızda saat17.30' u gösteriyordu.Yarım saat içinde çadırımızı kurup yerleştik, kar eritip yemek ve içme suyumuzu temin ettik.23.01.2014 gecesi 02.30 planlanan hareket saatimizdi dolayısıyla 20.00 gibi istirahate çekildik.2 kişilik çadırımızda 4 kişi kalabilmek için uçuş malzemelerimizi ve kamp çantalarımızıçöp torbaları içinde çadır dışına bıraktık.

İlk kamp alanımız...
 02.30 gibi yola çıkmayı planlarken gece 01.30' da başlayan kar yağışı yer yer tipiye çeviriyordu bunun üzerine uyuma kararı aldık. Yağış ara ara sabah 05.00'e kadar devam etti, zirveye gün içinde çıkamayacağımız belliydi ve kamp alanını daha ileriye taşıyıp ertesi gün Emler zirve denemesi yapmaya karar verdik.


Öner'in sabah kar küreme çalışmaları :(





Mutfağımızın dağınıklığına aldanmayın, maksadımız teras manzarası göstermek :)







Dışarıda bırakılacak malzemeler için çöp poşeti isabetli karar...





 08.00'de uyandık kahvaltıdan sonra yükümüzün fazlalığı sebebiyle iki kişi (Elif-Ercan) kampı toplarken iki kişi (Öner-Necdet) tırmanışa başlamıştı.Karayalak Vadisi'nden Çelikbuyduran'a doğru yola koyulduk.Gece yağan karın zemindeki sert karı kaplaması, hediksiz yürüyüşü oldukça zorlaştırıyor, zemine tutunamayıp yer yer düşmemize neden oluyordu.


Karayalak Vadisi'nden Sokullupınar'a doğru
Bu güneş hep yüksekleri seviyor:(














Gidenlerin ardından bakakalmak...

İz arayışı...

Zeminin yumuşaması bu yükle hiç hoş olmadı!!!
  İkiye ayrılan ekip görüş mesafesinde ilerlerken tekrar biraraya geldiğimizde saat 15.00 olmuştu.
Bakmakla yetinmeyip yola düşmek gerek :)



O adımı atmak kolay mı bi de objektife bak diyosun :P




Bata- Çıka başlıklı eserimiz...

Bu da Bata-Çıkamaya...

Ha gayret!

:)

Faaliyetin küçük bi özeti :)
Yeni kamp alanımızı belirlerken zirveden dönmekte olan İTÜ' den 4 dağcıyla karşılaştık.Fırtına sebebiyle zirvenin altından dönme kararı verdiklerini söylediler.
Aladağlar da ayak üstü muhabbet...
İTÜ' den arkadaşlar...

 Bir saat kadar daha ilerledikten sonra (Elif-Ercan) çadırımızı kurarken, zirve tırmanışını kolaylaştırmak için paraşütleri zirve eteğine taşımaya (Öner-Necdet) karar verdik.
İkinci kampa doğru...

Yeniden çadırımız kurulur...


Yük hafif olunca sanatsal çalışmalara hız verilir Vol.1 :)

Vol.2

Vol.3

Çadırımızın etrafını idare edecek şekilde kar duvarıyla çevirdik.İçme suyu ve yemek için kar eritip yemeğe koyulduğumuzda (18.00) tüm ekip yine bir aradaydık.Yemek sonrası istirahate çekildikGece 03.00'de hareket edip gündoğumunda zirvede olmayı planlıyorduk.Planımızdan yarım saat geç hareket ettik.

Halâ inançlıyız....
Yükümüzün nispeten hafif olması tempomuzun artmasına bu da zirve boynuna tahminimizden 1 saat önce varmamıza neden oldu.Hava oldukça soğuk, rüzgar 50-60 km ve darbeliydi.Yerdeki toz karları süpürüyordu.Ayakta durmakta güçlük çekince boynun diğer tarafında alçalıp gündoğumuna kadar bivak yapma kararı aldık. Gündoğumundan sonra da hava şartları değişmemişti ve bu 1 saatlik bekleme süresinde el ve ayak parmaklarımız hissetmemeye başlamıştık.Uçuş olmayacağını düşünerek daha fazla risk almayıp kamp alanına dönmeye karar verdik.Moraller bozuk, sinirler gergin, sus-pus bir şekilde çadırımıza döndük.Üşüyen uzuvlarımızı ısıtma telaşıyla uyku tulumlarımıza girip içeride biraz ocak yaktık. Bu arada İzmir'deki arkadaşımız Özgür Korkut'tan gelen günlük meteoroloji raporlarını tekrar gözden geçirip, Özgür'le ertesi gün için kısa bir telefon görüşmesi yaptık.Hafta sonunda havanın daha çoksertleşeceği ve yağış olacağı bilgisini aldık.Bunun üzerine 2 gün daha zamanımız ve erzağımız olmasına rağmen dağdan ayrılmaya karar verdik.Canımızın istediği tüm yiyecek ve abur-cuburları yiyerek bozulan morallerimize istinaden midemize mükellef bir ziyafet çektik.Sonrasında birazda şekerleme yaparak usul usul kampımızı toplamaya koyulduk.Dağların yerinde durması ve sağlıklı olduğumuz sürece tekrar dönebilecek olmamız düşünceleriyle uzun bir dönüş yolu geçirdik.

Dönme vaktidir...

Susarak da anlaşır insan yapıtı...
 Sokullupınar'a varıp aracımıza ulaşınca tkrar Arif Öztürk'le irtibata geçip akşam yemeği için sözleştik.Beraberce yenen akşam yemeğinden sonra arif'in tavsiyesiyle göl kenarında bulunan Nar Termal Otel'e gidip yorgunluk attık (Plan yapacaklar için tavsiye ederiz kişi başı günlük 65 TL).

Ertesi gün doğru bir karar aldığımız inancını destekleyen hava...
Doğa inatlaşmaya gelmez...
Göl kıyısında ki oteli çekmemişiz ama otel kenarında ki göl bura :)


Sabah kahvaltı sonrası Ihlara Vadisi'ni gezmeye karar verdik, yapılan restorasyon çalışmaları sebebiyle giriş yasaktı.
Muziplikler...
Ihlara ya bakış...





Civarı dolaşırken Güzelyurt İlçesi Selime Kasabası'ndaki peribacalarını görünce tepelerin cazibesine kapıldık.Züğürt tesellisi olarak buralardan bi kaç sorti uçtuk :)). Bölge insanlarının söylediğine göre 15 sene önce Fransız bir pilot bu bölgeden uçmuş.Yolu düşen pilot arkadaşlarımıza tavsiyemizdir; uygun bir havada çok keyifli uçuşlar çıkar...























Yine de uçtuk :)
 Yemek sonrası İZMİR yolları...

Dikkat Elif çıkabilir :)


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder